CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

20081218

sarı

evet sarı kantaron...ama sarı degil kendisi..
olsun farketmez ben de sarı degilim sonuc itibariyle sarı olmak insana veya bitkiye bişi kazandırmaz..kırmızım..o da biraz kırmızı biraz yeşil..

ilk adım- aktara gidiyosun..
-meraba abi sarı kantaron varmış..?
-var!! kedi otu veriyim...
-yok bunu alcam ben bal da koyuluyomuş?? mu ? ki?
-alakası bile yok..kaynat iç gitsin..
-peki bunu sarıp içsek?oluyo? mu? ki? sarıp içsek he?
-valla ben hiç sarmadım bildigin kaynatıp iciyoruz..
-ver bi kilo
-100 gr oluyo..
-eh peki...

o sarmamış oluyosa sen de sarmıyosun sarı kantaron bu boru degil..kaynatıyosun güzelce bu da ikinci adım he unuttum degil yani..
ne balı bal mal yok..tatlandırmadan iciyosun bu da üç..
üç demişken günde üç bardak..
sonra lokum oluyosun lokum!!

ve acun giriyor devreye: Lokuuuuummmmm diyoooooğğğğğrrrrrrr!!!

2 yorum:

es said...

tutmaya çalıştım ama düştün hep,düşünce elimi uzattım,tuttun, çektim seni..
bazen bırak böyle kalayım dedin,
kaldın..
eskiden mimozalar vardı,hala sarıysa..
ama antidepresan olamadılar asla..
böyle uzakta, bu kadar uzakta, merhem olamıyorsun yaralara, dua ediyorsun anca..
ben bu acıları çekmeni istemedim,
hiç acı çekmeni istemedim,
ama zaman,mekan, o, onlar sana neler yaptı..
halbuki sıcacıktı buralar, sarıp sarmalardık birbirimizi,ama tercihlerimiz ve getirileri işte..
ben bu acıları çekmeni istemedim, hiç acı çekmeni istemedim..

bohemian-jesus said...

artık acı cekmyiyorum bitanem..
üzülme benim icin..basim dik!hic bir sorunum olmadan ve ardımda hiç bi acı bırakmadan geliyorum oraya..ben artık acı cekmiyorum! hiç!