görülmemiş rüyaları özlemekten daha ürkütücü kabusu yok kadının..şehrin bütün kirini üzerine püskürttüğü buz rengi fırtınada terlemek..
taş duvarların haşerat bahçelerinde parmaklarını dansettirmek..
en sevdiği oyunun repliklerini unutmak..
pembe giymek..
hiçbirine benzemiyor oysaki..
uyandığında gerçek olmayanla konuştuğunun farkına varmak kadın için sadece gerçek!
bu yüzden gerçek olan, rüyaları kadar korkutmuyor kadını..
bir rüyayı özlemek,bir gerçeğe aldanmaktan çok daha zor çünki..
öldürmeli rüyalarını..ölürlerse yok olurlar..
fırlattı taş zeminden rüyalarını hiç acımadan..göğe doğru!
göğe çarptıklarında paramparça oldular..
gözyaşlarını yalarken gülümsediğine sevindi..
durdu sonra..
kurtulamamıştı şimdi..
şimdiden sonra kurtulamayacaktı..
"görülmemiş" rüyaları özlemekten daha ürkütücü kabusu yok kadının..
"gerçek olan", rüyaları kadar korkutmuyor kadını..
oysa şimdi,yok olmuştu rüyaları..asla var olmayacak ,asla gerçek olmayacak..
asla göremeyecekti..
göremediği herşeyi özleyecekti kadın..
özlemekten korkmayacak,özledikçe korkacak........
başını kaldırdı kadın..saydam küçük yeşil rüya parçalarına baktı..
sağ kolunu kaldırdı farkında olmadan..hoşçakal diyecekti..
olmadı..
geri toplamak için kalktı kolları kalan parçaları!
1 yorum:
kadın korkuyor geçmişinden..
yüzüne bakıp onun gözbebeklerinde kendini görse nasıl vaz geçer ondan yeni baştan..
gitme diyebilirmi bu kez...
ama bilir ki gider..
o kalmak için gelmez bu diyarlara..yolu düşmüş bir selam vermiştir sadece..
sustukça zikreder içinde birşeyler onun adını...
yalan dersin devam etmek için hayata,inkarlara sığınırsın..
ama yine yalnız kalırsın..
kadın korkar sadece..
onun gözbebeklerinden...
Post a Comment